Felsefi Düşüncenin Özellikleri Nelerdir?
Felsefi düşüncenin merak, sorgulama, şüphe etme, eleştirel olma, tutarlı, sistematik, evrensel, rasyonel, birikimli ve düşünümsel olma gibi özellikleri vardır.
Felsefi düşünce, eleştiren ve araştıran kişilerin anlayabileceği ve deneyimleyebileceği bir olgudur. Böyle insanlar gördükleri ve duydukları hiçbir veriyi eleştirmeden kabul etmeyen kimselerdir. Kendilerine sunulan her şeyi doğru kabul eden ve eleştirel davranmayan insanların felsefi düşünceyle hiçbir ilgisi yoktur. Böyle bir düşüncenin de kendine has özellikleri vardır, bakalım felsefi düşüncenin özellikleri nelerdir?
Felsefi Düşüncenin Özellikleri
1- Hayret
Şaşkınlık, evrende olup bitenler karşısında duyulan şaşkınlık ve hayranlık duygusudur. Bu duygu, onda bir bilme arzusu yaratır ve onu soru sormaya iter.
2- Merak
Merak; Gerçeği bulmak isteyen kişinin bilgi arayışı, öğrenme arzusudur. Sorgulama, gerçeğe ulaşma çabası içinde kişinin kendi hayatı, evren ve anlamları hakkında belirli türden sorular sormasıdır. Felsefede sorular cevaplardan daha önemlidir, çünkü düşünme soru sormakla başlar. Sorgulamanın sona ermesi, felsefenin sona ermesi anlamına gelir.
Felsefe denilen düşünme etkinliği merak ve merakla başlar, sorularla doğar, büyür ve gelişir. Dolayısıyla sorgulamaya başlayan insan, düşünmeye ve bilmeye de başlamış demektir. Örneğin, “Güzellik nedir?” Soruyu soran insan, var olan güzelliklere hayran olmaktan kendini alamaz ve güzelliğin ne olduğunu sorgulamaya başlar. Böyle bir kişinin de şüpheli olduğu görülür.
3- Şüphe
Şüphe, kendisine sunulan bilgilerle yetinmeyen kişinin, var olan şeylerin olduğundan farklı olabileceğini düşünme eğilimidir.
Şüphe, felsefi araştırmayı teşvik edeceği için çok önemli bir güçtür. İnsan düşüncesinin zenginleşmesi ve farklı fikirlerin ortaya çıkması buna bağlıdır. Dogmatik olmak düşünmenin önündeki en büyük engeldir. Şüpheden ve sorgulamadan vazgeçmek, yeni fikirlere açık olmamak demektir. Bu nedenle dogmatik olmamak, öğrendiklerinden ve bildiklerinden şüphe duymalı ve sorgulamalıdır.
4- Eleştirel Olmak
Eleştirel olmak, fikirleri derinlemesine sorgulamak, doğru ve yanlış yönlerini belirli kriterlere göre değerlendirmektir. Buna göre eleştiri, tarafsız olmak, görüşlerdeki tutarsızlıkları ortaya çıkarmak, ileri sürülen fikirleri araştırmak, sağlam bir şekilde temellendirmek ve geliştirmek açısından gereklidir.
5- Tutarlı Olmak
Düşüncelerin tutarlı ifadesi felsefede son derece önemlidir. Tutarlılık, mantıksal bir bütünün parçaları veya öğeleri arasındaki ara bağlantı ve uyum durumudur. Yani düşünceler kendi içlerinde çelişkiler barındırmazlar. Filozoflar varlık, bilgi ve değer konusundaki görüşlerini tutarlı bir bütün olarak sunmak isterler. Filozofların mantık ilkelerine bağlı kalarak akıl yürüterek elde ettikleri görüşleri bir düzenlilik içinde sunmaları felsefi düşüncenin sistematiğini gösterir. İnsan zihni ancak sistematik olarak düşündüğünde yeni görüşler geliştirir ve üretir.
6- Akılcı Olmak
Felsefe, dünyayı ve hayatı netleştirmeye çalışırken sistemli bir şekilde düşünerek akıl ve mantığa dayalı fikirler geliştirme faaliyetidir. Felsefenin akla ve mantığa dayalı açıklamalar yapması rasyonel olduğu anlamına gelir. Bilimlerde olduğu gibi felsefe de ulaştığı bilgileri deney ve gözleme başvurarak gerçeklerle doğrulamaz. Bilginin doğruluğunu mantıksal ve kavramsal temellere dayandırır.
7- Evrensel Olmak
Bir filozof sübjektif yani kişisel bir yaklaşımla hareket etse de düşüncelerini sistematik bir bütünlük içinde sunarken amaçları bakımından genele yönelmek zorundadır. Nitekim evrende insan hayatına giren her şey felsefenin konusu olabilir. Buna göre felsefi düşüncenin evrenselliği, varlığı bütünüyle alması ve genele ulaşmaya çalışması demektir.
Örneğin, felsefe “Erdem nedir?” bir soru sorar. Bunun cevabı, herhangi bir dönemin kültürü içinde değerlendirilen bireysel erdem örneklerine bakılmaksızın, erdemlerde ortak olanı kapsamalıdır. Bu, dün değişmeyen, bugün, yarın, tüm bunları içerir, sınırlı değildir. Örneğin Yunus Emre’nin yakaladığı ve dile getirdiği “aşk” kavramı, tüm insanlarda ve her dönemde ortak olan bir olgudur. Filozof ürettiği bilgiyi genel, soyut ve kavramsal anlamda kurguladığı için ürettiği bilgi evrensel bir bilgidir.
Evrenseli yakalamaya çalışan her filozof kendine göre farklı görüşler ortaya koymuştur. Ancak felsefe rasyonel (makul) bir bilme faaliyeti olduğu için felsefede tek bir doğru görüş olamaz. Felsefe tarihine baktığımızda filozofların aynı konuda farklı bakış açılarıyla düşünce dünyasını zenginleştiren görüşler ortaya koydukları görülmektedir. Bu nedenle felsefeyi tarihsel seyri içinde ve çoğu zaman farklı sistemlerin karşılıklı etkileşimleri çerçevesinde ele almak gerekir.
8- Kümülatif İlerleme
Filozoflar, bazen seleflerinin düşüncelerine bir şeyler ekleyerek veya onlardan faydalanarak, bazen de onları eleştirerek yeni ve farklı çözümlere ulaşırlar. Bu sayede fikirler geliştirilir ve sürekliliği sağlanır. Felsefede fikirlerin birbirini geliştirecek ve zenginleştirecek şekilde sürekli çoğalması, birikimli ilerleme özelliğine sahip olduğunu göstermektedir.
9- Rekleksif Olmak
Felsefenin bir diğer özelliği de refleksif bir düşünce etkinliği olmasıdır. Düşünsel olmak, sahip olduğu bilgiyi sorgulayan zihnin kendi kendine dönme hareketidir. Daha açık söylemek gerekirse, zihnin edindiği bilgiler üzerinde yeniden düşünmesi, onları eleştiri ve değerlendirmeye tabi tutmasıdır. Felsefe, hem bilimlerin verdiği bir dizi bilgi üzerinde hem de doğrudan yaşam, insan, doğa ve toplum üzerinde düşünebilir. Örneğin, bilimsel bilginin kesin bilgiler sağladığı kabul edildiğinde, filozoflar bu bilgileri düşünür ve sorgularlar. Sanat felsefesi, bilime dayalı bilim felsefesi gibi yapılabilir. Ne kadar bilgi türü varsa o kadar felsefe türü vardır. Dolayısıyla felsefeyi bilgi üzerine bilgi olarak tanımlayabiliriz. Felsefe, elde edilen bilgiler üzerinde düşünme, temellerini ve değerlerini araştırma etkinliğidir.
Felsefi Düşünce Özetinin Özellikleri
Felsefi düşünceyi ortaya çıkaran koşullar; maddi refah ortamı, farklı fikirlerin zenginliğinin oluşturduğu kültürel alışveriş, hoşgörü ve özgür düşünce ortamı, çıkar gözetmeden sadece bilme ve anlama arzusu.
Felsefenin bir mucize olmadığı, bu koşulları yakalayan Antik Yunan’da bağımsız bir düşünce etkinliği olarak başladığı kabul edilmektedir. Felsefe, M.Ö. 6. yüzyılda, var olan her şeyin sebebini ve özünü merak eden ve bunları bilmesi ve anlaması gereken insan zihninin, her türlü bilgiyi eleştiri süzgecinden geçirme çabasıyla doğmuştur.
Felsefi düşüncenin merak, sorgulama, şüphe etme, eleştirel olma, tutarlı, sistematik, evrensel, rasyonel, birikimli ve dönüşlü olma gibi temel nitelikleri vardır. Felsefe bir akıl yürütme ve düşünme biçimidir. Felsefe “Bu nedir?” Üslubunda kavramların anlamını yakalamaya çalışan sorular sorar. Bu sayede her konuda sürekli sorgulama yapılarak sürekli bilgi arayışı sürdürülür.
Felsefi düşüncenin özellikleri kısaca
Felsefi düşüncenin merak, sorgulama, şüphe etme, eleştirel olma, tutarlı, sistematik, evrensel, rasyonel, birikimli ve dönüşlü olma gibi temel nitelikleri vardır.
0 Comments